Yumurta donasyonu
Uzun zamandır araştırmakta olduğum bir konu. Hep çok uzakmış
gibi gelse de bir gün gerçekten umutlarım tükenirse bu yönteme başvurabilirim.
Sonuçta 20 yaşında da menopoza girebilirdim, bu durumda da anne olmak için tek
çare yumurta donasyonudur. Sperm donasyonu da aynı kapıya çıkıyor. Bebek %50
babanın genetiğini taşıyor olacak ve donörün genetiğini almış olacak ama ben
karnımda onu büyütüp doğuracağım. Bu çok mucizevi bir olay. Soylar karışıyor
olabilir evet o konu bir köşede kalabilir. Hocaların söylediğine göre bu caiz
değilmiş. Ancak anne olma isteği o kadar güçlü ki ülkemizden ayda en az 100
kadın yakın ülkelere gidip bu işlemi gerçekleştiriyor. O ya da bu sebeple bu
tedaviye karar verenler var ve benim de araştırmalarımı paylaşmak istiyorum.
Yumurta ve sprem donasyonunun yasal ve yasak olduğu ülkeleri aşağıda
bulabilirsiniz.
Yasal olan ülkeler ; Avustralya – İngiltere – Yunanistan –
Amerika – Mısır – Lübnan – Kıbrıs – İspanya – Arjantin – Belçika – İsrail –
Hindistan..
Yasak olan ülkeler ; İtalya – Fransa – Almanya - Türkiye..
Donörün yaptırması gereken testler; genetik hastalıklar,
enfeksiyon hastalıklar, (HBS Ag, Anti HBc, Anti HCV, Anti HIC1 , Anti HIV2 ,
VDRL-RPR , HTLV-I/II Antikor, Sitomegalovirüs ,Sifiliz , Klamidya ) açısından
araştırılmış , kan grupları ve Rh durumları saptanmış genç , sağlıklı ve
doğurgan kişiler.
Donasyon yapılacak kişi( anne adayı ) nin yaptırması gereken
testler ;
HSG ( ilaçlı rahim filmi)
HbsAG
HIV
Anti HCV
T3 ,T4 TSH
Anti TG
Anti TPO
Kan Grubu
Baba adayının yaptırması gereken testler;
Sperm testi
HbsAG
HIV
Anti Hcv
Kan Grubu
Tüm bu testler yapıldıktan sonra tedavi göreceğiniz merkeze
başvurunuzu yapıyorsunuz, sizin testlerinizle birlikte fiziksel özelliklerinizi
de not ettikten sonra, size donör aramaya başlıyorlar,donör bulununca size
haber veriliyor ve sonrasında rahim kalınlığı için ilaç tedavisine
başlıyorsunuz. O sırada donörünüz de yumurtalarını uyaran ilaçlara başlıyor.
Sizin rahim kalınlığınız yeterli orana ulaştığında merkeze çağırılıyorsunuz ve
o sırada donörden de yumurtaları toplanıp eşinizden alınan spremle döllendikten
sonra transfer için en uygun embriyo ya da embriyoları size transfer ediyorlar.
Sonra istediğiniz zaman evinize dönebiliyorsunuz. Sonrasında test gününü
bekliyorsunuz ve inşalah bebiş size tutunuyor ve hayaller kurmaya
başlayabiliyorsunuz.. mutlu sona sayılı günler kalıyor..
Bu konu hakkında benim de dahil tüm düşünenlerin
araştıranların aklındaki soruları tek tek ele almak istiyorum.
-
Nasıl
iletişime geçiyoruz?
Öncelikle hangi merkeze gideceğinize karar
veriyorsunuz. Ve sonrasında internette bulunan iletişim numarasını direkt
arayarak tüm sorularınızı soruyorsunuz.
Hocaların asistanlarının numaraları ile watsapptan da konuşabilirsiniz.
Her sorunuzu onlara sorup cevap alabiliyorsunuz.
-
İlk
muayene için oraya gitmem gerekiyor mu?
İlk muayene için gitmenize gerek yok sadece
bildiğim kadarıyla Dr.Halil İbrahim
Tekin haftanın bazı günleri İstanbul’da da muayenehanesinde oluyor. Doktor
tabiki kendisi ilk muayeneyi yapmak istiyor. Hangi gün İstanbul’da olacağını
öğrenip randevu ile görüşmeye gidebilirsiniz. Eğer ki gidemezseniz de buna
gerek kalmıyor diye biliyorum. Sizden istenen kan testlerini yaptırıp her
şeyiniz hazır olduğunda doktorun asistanına bilgileri veriyorsunuz ve sizi
sonrasında yönlendiriyorlar.
-
Donörü
nasıl buluyorlar?
Donör, araştırdığım kadarıyla , fiziksel
özellikleri size en çok benzeyen kişilerden seçiliyor. Gerekli psikolojik ve
fiziksel testleri yapıldıktan sonra seçilen yumurta üreten sağlıklı kişiler
oluyorlar.22-29 yaş arasındaki kadınlar olduğunun bilgisi veriliyor. Ve asla
tanıştırılmıyorsunuz.
-
Bulma
olayı kaç gün sürüyor?
Bazen bir hafta bazen bir ay sonrasında
size haber gelebiliyor. Dondurulmuş yumurtalardan da seçiyorlar diye biliyorum.
Dondurulmuş yumurta kullanılmadığını söylüyorlar ancak bazı çiftlere bazen bir
günde de donör bulunduğunun bilgilerini okumuştum bu durumda bana kalırsa
donmuş yumurta da kullanılıyor. Ama zaten bu bir problem değil bence, donmuş
yumurtalar da taze yumurtalar kadar kaliteli olabiliyor, gerekli labaratuvar
şartlarında saklanıyor sonuçta.
-
Donör
fiziksel olarak ve kan grubu olarak anneye benziyor mu buna dikkat ediliyor mı?
Donör tabikli fiziksel olarak size en çok
benzeyen kişiler arasından seçiliyor. Saç rengi , göz rengi, ten rengi, boyu
gibi özelliklere göre eşleştiriliyorsunuz ve kan grubu da tabiki sizinkiyle
aynı oluyor. Kan uyuşmazlığı yaşamıyorsunuz. Eğer kriterlere uygun 4-5 aday
varsa ellerinde sizlere dosyalarını veriyorlar,hobileri vs yazıyor siz
seçebiliyorsunuz. Kimlik bilgileri ve fotoğraf kesinlikle size gösterilmiyor.
-
Bir donörün
kaç yumurtası senin oluyor?
Bir donörden kaç tane yumurta toplanırsa
hepsi sizin oluyor diye biliyorum ancak bu konu ile ilgili ilk başta
doktorunuzla kesinlikle konuşmanızı tavsiye ediyorum. Kimi kadından sadece 1
tane yumurta toplanır , kimisinden de 20 tane toplanır. 20 tane toplanan
yumurtaların hepsini size vermeyeceklerini düşünüyorum. Bu durumda da 1 tane
yumurta toplanmışsa donörden o da size az gelecektir. Sonuçta herşey yolunda
gitmezse bir kaç kere daha denemek isteyeceksinizdir. Bu yüzden ilk başta
doktorunuzla bu konuyu net bir şekilde konuşmanız gerekecektir.
-
Bunların
en kalitelileri üzerine mi bi anlaşma sağlanıyor?
En kaliteli olan embriyolar transfer için
seçiliyor tabiki ancak kalitesiz çıkanlar da olacaktır ve bu konuda da
doktorunuzla en baştan konuşmalısınız. Mesela toplanan yumurtalar embriyoya
dönüşemeyebilir. Bu durumda transfer iptal olur ,bu durumla karşılaşmamak için
size ne sunuyorlar iyi öğrenmek gerekir.
-
Orada
eşinin spermi ile döllenmeden sen bi tedavi görüyor musun?
Sen sadece kıbrısa gitmeden önce rahim
kalınlaştırıcı ilaçlar kullanıyorsun ve bulunduğun yerde herhangi bir doktora
gidip kontrol ettiriyorsun. Onlara da sürekli her gittiğinde bilgi veriyorsun. Yeterli
kalınlığıa ulaştığında merkezine gidiyorsun ve transfer işlemi gerçekleşiyor. Yani
sadece tüp bebekten tek farkı opu işlemi sizinle yapılmıyor hepsi bu. Transfere
gittiğinizde eşinizden alınan spremlerle yumurtalar dölleniyor. Ve transfer oluyor. 4-5 gün merkezininde
kalmanız yeterli oluyor.
-
Bu tedavi
için ne kadar önce başlanıyor ya da Türkiye de başlanıyor mu?
Tedaviye sizin donörünüzü bulduklarında siz
de başlıyorsunuz. Donörünüzü bulduk artık şu şu ilaçlara başlayın diye bilgi
veriyorlar.
-
Kalan
embriyolar orada donduruluyor mu?
Evet tabiki transfer olduktan sonra
eşinizin spermiyle döllenen geriye kalan embriyolar donduruluyor.
-
Donörun
tüm sağlık testleri yapılıyor mu?
Klasik kan testleri yaptırılıyor ancak
genetik testler sizin isteğinizle yapılabiliyor tabiki ödemesi sizin
maliyetiniz oluyor.
-
Kaç gün
sürüyor bu süreç?
Kıbrıs’ta sadece 4-5 gün kalmanız yeterli
oluyor. Tüm işlemler ve bebeğiniz karnınızda eve dönebiliyorsunuz.
-
Türkiye'de
yasak ama gebe kalırsan kontroller burada yapılıyor mu?
Türkiye’de yasak ancak her kadın doğum
doktoruna gittiğinizde tüm kontrolleriniz yapılıyor tabiki, sonuçta hamile olan
sizsiniz ve hiç kimseye yumurta donörü ile hamile kaldığınızı söylemek zorunda
değilsiniz. Üstelik bunu doktorlara ya da tüm çevrenize söyleseniz bile Türkiye’de
bu işlem yasak olmasına rağmen kimse hukuken size zarar veremiyor. Çünkü siz bu
işlemi zaten donasyonun yasal olduğu ülkede yapıyorsunuz. Siz yasak olan bir
şeyi yapmadınız, o ülkede serbest çünkü.
-
Maliyet?
5000 EUR civarı ,yumurta donasyon işlem
ücreti. Tabiki buna yaptırmak istediğiniz genetik test, kalan yumurtaların
dondurulma işlemi ve gidiş geliş otel ücretleriniz de artı olarak sizin
maliteyiniz oluyor. Hastaneler sizin için paket de sunabiliyorlar. Yani uçaktan
indiğinizde sizi biri geliyor hastaneye götürüyor sonra hastanede işiniz
bittiğinde otele bırakıyor, sonra yine her hastane , otel ve havaalanı gidiş
gelişlerinizde kapıda oluyor hiç uğraşmıyorsunuz .Ama bana kalırsa siz kendiniz
ayaryabilirsiniz. Paket fiyatları hakkında pek bir fikrim yok açıkçası çok da
gerek yok.
-
Kıbrıs mı
Girit mi Rodos mu şartları karşılaştırınca ;
-
Kıbrıs , ülkemize
çok yakın ve aynı dili konuştuğumuz için çok daha rahat iletişim kurabiliyoruz.
Ülkemin insanları olarak en çok Kıbrıs tercih ediliyor , şimdiye dek
araştırmalarım sonucu en çok tercih edilen doktor da Halil İbrahim Tekin.
Anlayacağınız adam oldukç zenginmiş, zaten merkez de kendisinin. Uçağı bile var
J
-
Girit , ülkemize
çok yakın Yunan adalarının en büyüğü zaten ve vizesiz gidebiliyorsunuz.Girit’e
ülkemizden giden hastalar genelde cinsiyet seçimi için gidiyor. En çok tercih
edilen doktor Murat Varol.
-
Rodos , yine
ülkemize çok yakın bir yer ve yine vizesiz buraya da gidilebiliyor , Fethiye’den
1 saatte gidilebiliyor. Buradaki merkezle ilgili pek bir araştırma yapamadım
ancak hem tatil hem tedavi olarak bakabiliriz.
Şimdi
de psikolojik boyutuna geçebiliriz
-
Acaba benimseyebilecek miyim? Senin karnında
büyüyen bir meleği nasıl benimsemezsin ki, senin kanından beslenen karnında
büyüyen bir canlıyı benimsemiş olacaksın zaten, allah bize o kadar güçlü bir
annelik hissi veriyor ki hamileyken, bu soruyu doğurduktan sonra bir kez bile
düşünüleceğini düşünmüyorum.
-
Kocam benimseyebilecek mi? Kocan için zaten
nasıl bir farklılık olacak ki, erkekler karısı hamileyken hiç bir şey
hissetmiyorlar, bebek doğduktan sonra baba olduklarını anlayabiliyorlar ancak.
Onlar için hiç bir şey değişeceğini sanmıyorum.
-
Ailelere söylemeli miyiz ya da arkadaşlara ?
benim fikrim kimseye söylememek olurdu bu durumda,çünkü herkes bambaşka şeyler
düşünüyor, biri bir laf eder ve canınız sıkılır ben söylenmemesi taraftarıyım.
-
Donörün özelliklerini çocuğumda görür müyüm ? Bunu
asla bilemeyeceksin. Çünkü donörünü tanımayacaksın , en önemli konu aslında bu
bence. Onu tanımazsan bebeğinde de onu aramazsın, ki zaten kaç kişi anne
babasına ailesine benziyor ki, mesela ben bambaşkayım , gerçekten hiç benzemiyorum.
Ve karakterini de büyüten insanlar belirliyor ki bu da zaten Allah’ın verdiği
özellikler, yani bunu anne baba belirleyemez.. herkesin kendine has özellikleri
daha doğmadan önce belirleniyor.kendi yumurtanızdan olan bebek de ilerde hiç
beğenmediğiniz şeyler yapabilir. Bu ihtimal herkes için söz konusu. Nasıl
yetiştirirseniz öyle şekilleniyor insanın en önemli karakteristik özellikleri.
-
İlerde donörün çocuğu ile karşılaşır mı ,
evlenmek ister mi? İşte bu da çok önemli bir konu ama bu durumu da asla bilemeyeceğiz.
Mahkemeye intikal etmediği sürece bu bilgiyi merkezler asla paylaşmıyorlarmış.
-
Sever miyim? Tabi ki seversin , tabiki.. o senin
evladın. Türk medeni kanunlarının da dediği gibi çocuğu doğuran annedir. Bu
kadar. Anne kimdir? Sen doğurursan sensindir.aslında bana kalırsa kim bir
çocuğu çok severse, onu büyütüp emek veren kimse odur anne.
-
İlerde sıkıntılı bir insan olursa pişman olur
muyum? İlerde senin kendi yumurtanla olan çocuğun da nasıl bir insan olacağını
bilemeyeceksin. İnsanlar ailelerinden bağımsızlardır. Üstelik hiç kimse hiç
kimse için benim diye düşünmemelidir. Her bebek aileye Allah’ın emanetidir.
-
Transferden sonra içselleştiremeyebilir miyim? Vücudum
kabul etmeyebilir mi? Allah bizi anne olmaya endeksli yarattığı için rahme
düşen bir embriyoyu vücudun kabul etmemesi olmaz. Vücut bebeği ancak allah izin
vermezse kabul etmez ve düşük gerçekleşir. Tüp bebek tedavilerinde olumsuz
sonuç alan herkes bilir ki bu işler nasipten öteye gitmez. Rahim süper, embriyo
harika ama tutunma gerçekleşmeyebilir. Ya da çok düşük kalitedeki embriyo için
doktorlar hiç şans vermez ancak o bebek size tutunmuştur..
-
Günah mı ?
diyanetin verdiği cevap sadece caiz değildir. Derler.
Merak ettiğiniz ya da konuşmak istediğiniz her konu için aşağıdaki e-postadan bana ulabilirsiniz.
deepliner15@gmail.com