22 Kasım 2016 Salı

15.Bölüm & deepliner & Yumurta donasyonu

Yumurta donasyonu

Uzun zamandır araştırmakta olduğum bir konu. Hep çok uzakmış gibi gelse de bir gün gerçekten umutlarım tükenirse bu yönteme başvurabilirim. Sonuçta 20 yaşında da menopoza girebilirdim, bu durumda da anne olmak için tek çare yumurta donasyonudur. Sperm donasyonu da aynı kapıya çıkıyor. Bebek %50 babanın genetiğini taşıyor olacak ve donörün genetiğini almış olacak ama ben karnımda onu büyütüp doğuracağım. Bu çok mucizevi bir olay. Soylar karışıyor olabilir evet o konu bir köşede kalabilir. Hocaların söylediğine göre bu caiz değilmiş. Ancak anne olma isteği o kadar güçlü ki ülkemizden ayda en az 100 kadın yakın ülkelere gidip bu işlemi gerçekleştiriyor. O ya da bu sebeple bu tedaviye karar verenler var ve benim de araştırmalarımı paylaşmak istiyorum. Yumurta ve sprem donasyonunun yasal ve yasak olduğu ülkeleri aşağıda bulabilirsiniz.
Yasal olan ülkeler ; Avustralya – İngiltere – Yunanistan – Amerika – Mısır – Lübnan – Kıbrıs – İspanya – Arjantin – Belçika – İsrail – Hindistan..
Yasak olan ülkeler ; İtalya – Fransa – Almanya -  Türkiye..
Donörün yaptırması gereken testler; genetik hastalıklar, enfeksiyon hastalıklar, (HBS Ag, Anti HBc, Anti HCV, Anti HIC1 , Anti HIV2 , VDRL-RPR , HTLV-I/II Antikor, Sitomegalovirüs ,Sifiliz , Klamidya ) açısından araştırılmış , kan grupları ve Rh durumları saptanmış genç , sağlıklı ve doğurgan kişiler.
Donasyon yapılacak kişi( anne adayı ) nin yaptırması gereken testler ;
HSG ( ilaçlı rahim filmi)
HbsAG
HIV
Anti HCV
T3 ,T4 TSH
Anti TG
Anti TPO
Kan Grubu
Baba adayının yaptırması gereken testler;
Sperm testi
HbsAG
HIV
Anti Hcv
Kan Grubu
Tüm bu testler yapıldıktan sonra tedavi göreceğiniz merkeze başvurunuzu yapıyorsunuz, sizin testlerinizle birlikte fiziksel özelliklerinizi de not ettikten sonra, size donör aramaya başlıyorlar,donör bulununca size haber veriliyor ve sonrasında rahim kalınlığı için ilaç tedavisine başlıyorsunuz. O sırada donörünüz de yumurtalarını uyaran ilaçlara başlıyor. Sizin rahim kalınlığınız yeterli orana ulaştığında merkeze çağırılıyorsunuz ve o sırada donörden de yumurtaları toplanıp eşinizden alınan spremle döllendikten sonra transfer için en uygun embriyo ya da embriyoları size transfer ediyorlar. Sonra istediğiniz zaman evinize dönebiliyorsunuz. Sonrasında test gününü bekliyorsunuz ve inşalah bebiş size tutunuyor ve hayaller kurmaya başlayabiliyorsunuz.. mutlu sona sayılı günler kalıyor..
Bu konu hakkında benim de dahil tüm düşünenlerin araştıranların aklındaki soruları tek tek ele almak istiyorum.
-          Nasıl iletişime geçiyoruz?
Öncelikle hangi merkeze gideceğinize karar veriyorsunuz. Ve sonrasında internette bulunan iletişim numarasını direkt arayarak tüm sorularınızı soruyorsunuz.  Hocaların asistanlarının numaraları ile watsapptan da konuşabilirsiniz. Her sorunuzu onlara sorup cevap alabiliyorsunuz.
-          İlk muayene için oraya gitmem gerekiyor mu?
İlk muayene için gitmenize gerek yok sadece bildiğim kadarıyla  Dr.Halil İbrahim Tekin haftanın bazı günleri İstanbul’da da muayenehanesinde oluyor. Doktor tabiki kendisi ilk muayeneyi yapmak istiyor. Hangi gün İstanbul’da olacağını öğrenip randevu ile görüşmeye gidebilirsiniz. Eğer ki gidemezseniz de buna gerek kalmıyor diye biliyorum. Sizden istenen kan testlerini yaptırıp her şeyiniz hazır olduğunda doktorun asistanına bilgileri veriyorsunuz ve sizi sonrasında yönlendiriyorlar.
-          Donörü nasıl buluyorlar?
Donör, araştırdığım kadarıyla , fiziksel özellikleri size en çok benzeyen kişilerden seçiliyor. Gerekli psikolojik ve fiziksel testleri yapıldıktan sonra seçilen yumurta üreten sağlıklı kişiler oluyorlar.22-29 yaş arasındaki kadınlar olduğunun bilgisi veriliyor. Ve asla tanıştırılmıyorsunuz.
-          Bulma olayı kaç gün sürüyor?
Bazen bir hafta bazen bir ay sonrasında size haber gelebiliyor. Dondurulmuş yumurtalardan da seçiyorlar diye biliyorum. Dondurulmuş yumurta kullanılmadığını söylüyorlar ancak bazı çiftlere bazen bir günde de donör bulunduğunun bilgilerini okumuştum bu durumda bana kalırsa donmuş yumurta da kullanılıyor. Ama zaten bu bir problem değil bence, donmuş yumurtalar da taze yumurtalar kadar kaliteli olabiliyor, gerekli labaratuvar şartlarında saklanıyor sonuçta.
-          Donör fiziksel olarak ve kan grubu olarak anneye benziyor mu buna dikkat ediliyor mı?
Donör tabikli fiziksel olarak size en çok benzeyen kişiler arasından seçiliyor. Saç rengi , göz rengi, ten rengi, boyu gibi özelliklere göre eşleştiriliyorsunuz ve kan grubu da tabiki sizinkiyle aynı oluyor. Kan uyuşmazlığı yaşamıyorsunuz. Eğer kriterlere uygun 4-5 aday varsa ellerinde sizlere dosyalarını veriyorlar,hobileri vs yazıyor siz seçebiliyorsunuz. Kimlik bilgileri ve fotoğraf kesinlikle size gösterilmiyor.
-          Bir donörün kaç yumurtası senin oluyor?
Bir donörden kaç tane yumurta toplanırsa hepsi sizin oluyor diye biliyorum ancak bu konu ile ilgili ilk başta doktorunuzla kesinlikle konuşmanızı tavsiye ediyorum. Kimi kadından sadece 1 tane yumurta toplanır , kimisinden de 20 tane toplanır. 20 tane toplanan yumurtaların hepsini size vermeyeceklerini düşünüyorum. Bu durumda da 1 tane yumurta toplanmışsa donörden o da size az gelecektir. Sonuçta herşey yolunda gitmezse bir kaç kere daha denemek isteyeceksinizdir. Bu yüzden ilk başta doktorunuzla bu konuyu net bir şekilde konuşmanız gerekecektir.
-          Bunların en kalitelileri üzerine mi bi anlaşma sağlanıyor?
En kaliteli olan embriyolar transfer için seçiliyor tabiki ancak kalitesiz çıkanlar da olacaktır ve bu konuda da doktorunuzla en baştan konuşmalısınız. Mesela toplanan yumurtalar embriyoya dönüşemeyebilir. Bu durumda transfer iptal olur ,bu durumla karşılaşmamak için size ne sunuyorlar iyi öğrenmek gerekir.
-          Orada eşinin spermi ile döllenmeden sen bi tedavi görüyor musun?
Sen sadece kıbrısa gitmeden önce rahim kalınlaştırıcı ilaçlar kullanıyorsun ve bulunduğun yerde herhangi bir doktora gidip kontrol ettiriyorsun. Onlara da sürekli her gittiğinde bilgi veriyorsun. Yeterli kalınlığıa ulaştığında merkezine gidiyorsun ve transfer işlemi gerçekleşiyor. Yani sadece tüp bebekten tek farkı opu işlemi sizinle yapılmıyor hepsi bu. Transfere gittiğinizde eşinizden alınan spremlerle yumurtalar dölleniyor.  Ve transfer oluyor. 4-5 gün merkezininde kalmanız yeterli oluyor.
-          Bu tedavi için ne kadar önce başlanıyor ya da Türkiye de başlanıyor mu?
Tedaviye sizin donörünüzü bulduklarında siz de başlıyorsunuz. Donörünüzü bulduk artık şu şu ilaçlara başlayın diye bilgi veriyorlar.
-          Kalan embriyolar orada donduruluyor mu?
Evet tabiki transfer olduktan sonra eşinizin spermiyle döllenen geriye kalan embriyolar donduruluyor.
-          Donörun tüm sağlık testleri yapılıyor mu?
Klasik kan testleri yaptırılıyor ancak genetik testler sizin isteğinizle yapılabiliyor tabiki ödemesi sizin maliyetiniz oluyor.
-          Kaç gün sürüyor bu süreç?
Kıbrıs’ta sadece 4-5 gün kalmanız yeterli oluyor. Tüm işlemler ve bebeğiniz karnınızda eve dönebiliyorsunuz.
-          Türkiye'de yasak ama gebe kalırsan kontroller burada yapılıyor mu?
Türkiye’de yasak ancak her kadın doğum doktoruna gittiğinizde tüm kontrolleriniz yapılıyor tabiki, sonuçta hamile olan sizsiniz ve hiç kimseye yumurta donörü ile hamile kaldığınızı söylemek zorunda değilsiniz. Üstelik bunu doktorlara ya da tüm çevrenize söyleseniz bile Türkiye’de bu işlem yasak olmasına rağmen kimse hukuken size zarar veremiyor. Çünkü siz bu işlemi zaten donasyonun yasal olduğu ülkede yapıyorsunuz. Siz yasak olan bir şeyi yapmadınız, o ülkede serbest çünkü.
-          Maliyet?
5000 EUR civarı ,yumurta donasyon işlem ücreti. Tabiki buna yaptırmak istediğiniz genetik test, kalan yumurtaların dondurulma işlemi ve gidiş geliş otel ücretleriniz de artı olarak sizin maliteyiniz oluyor. Hastaneler sizin için paket de sunabiliyorlar. Yani uçaktan indiğinizde sizi biri geliyor hastaneye götürüyor sonra hastanede işiniz bittiğinde otele bırakıyor, sonra yine her hastane , otel ve havaalanı gidiş gelişlerinizde kapıda oluyor hiç uğraşmıyorsunuz .Ama bana kalırsa siz kendiniz ayaryabilirsiniz. Paket fiyatları hakkında pek bir fikrim yok açıkçası çok da gerek yok.
-          Kıbrıs mı Girit mi Rodos mu şartları karşılaştırınca ;
-          Kıbrıs , ülkemize çok yakın ve aynı dili konuştuğumuz için çok daha rahat iletişim kurabiliyoruz. Ülkemin insanları olarak en çok Kıbrıs tercih ediliyor , şimdiye dek araştırmalarım sonucu en çok tercih edilen doktor da Halil İbrahim Tekin. Anlayacağınız adam oldukç zenginmiş, zaten merkez de kendisinin. Uçağı bile var J
-          Girit , ülkemize çok yakın Yunan adalarının en büyüğü zaten ve vizesiz gidebiliyorsunuz.Girit’e ülkemizden giden hastalar genelde cinsiyet seçimi için gidiyor. En çok tercih edilen doktor Murat Varol.
-          Rodos , yine ülkemize çok yakın bir yer ve yine vizesiz buraya da gidilebiliyor , Fethiye’den 1 saatte gidilebiliyor. Buradaki merkezle ilgili pek bir araştırma yapamadım ancak hem tatil hem tedavi olarak bakabiliriz.

Şimdi de psikolojik boyutuna geçebiliriz
-          Acaba benimseyebilecek miyim? Senin karnında büyüyen bir meleği nasıl benimsemezsin ki, senin kanından beslenen karnında büyüyen bir canlıyı benimsemiş olacaksın zaten, allah bize o kadar güçlü bir annelik hissi veriyor ki hamileyken, bu soruyu doğurduktan sonra bir kez bile düşünüleceğini düşünmüyorum.
-          Kocam benimseyebilecek mi? Kocan için zaten nasıl bir farklılık olacak ki, erkekler karısı hamileyken hiç bir şey hissetmiyorlar, bebek doğduktan sonra baba olduklarını anlayabiliyorlar ancak. Onlar için hiç bir şey değişeceğini sanmıyorum.
-          Ailelere söylemeli miyiz ya da arkadaşlara ? benim fikrim kimseye söylememek olurdu bu durumda,çünkü herkes bambaşka şeyler düşünüyor, biri bir laf eder ve canınız sıkılır ben söylenmemesi taraftarıyım.
-          Donörün özelliklerini çocuğumda görür müyüm ? Bunu asla bilemeyeceksin. Çünkü donörünü tanımayacaksın , en önemli konu aslında bu bence. Onu tanımazsan bebeğinde de onu aramazsın, ki zaten kaç kişi anne babasına ailesine benziyor ki, mesela ben bambaşkayım , gerçekten hiç benzemiyorum. Ve karakterini de büyüten insanlar belirliyor ki bu da zaten Allah’ın verdiği özellikler, yani bunu anne baba belirleyemez.. herkesin kendine has özellikleri daha doğmadan önce belirleniyor.kendi yumurtanızdan olan bebek de ilerde hiç beğenmediğiniz şeyler yapabilir. Bu ihtimal herkes için söz konusu. Nasıl yetiştirirseniz öyle şekilleniyor insanın en önemli karakteristik özellikleri.
-          İlerde donörün çocuğu ile karşılaşır mı , evlenmek ister mi? İşte bu da çok önemli bir konu ama bu durumu da asla bilemeyeceğiz. Mahkemeye intikal etmediği sürece bu bilgiyi merkezler asla paylaşmıyorlarmış.
-          Sever miyim? Tabi ki seversin , tabiki.. o senin evladın. Türk medeni kanunlarının da dediği gibi çocuğu doğuran annedir. Bu kadar. Anne kimdir? Sen doğurursan sensindir.aslında bana kalırsa kim bir çocuğu çok severse, onu büyütüp emek veren kimse odur anne.
-          İlerde sıkıntılı bir insan olursa pişman olur muyum? İlerde senin kendi yumurtanla olan çocuğun da nasıl bir insan olacağını bilemeyeceksin. İnsanlar ailelerinden bağımsızlardır. Üstelik hiç kimse hiç kimse için benim diye düşünmemelidir. Her bebek aileye Allah’ın emanetidir.
-          Transferden sonra içselleştiremeyebilir miyim? Vücudum kabul etmeyebilir mi? Allah bizi anne olmaya endeksli yarattığı için rahme düşen bir embriyoyu vücudun kabul etmemesi olmaz. Vücut bebeği ancak allah izin vermezse kabul etmez ve düşük gerçekleşir. Tüp bebek tedavilerinde olumsuz sonuç alan herkes bilir ki bu işler nasipten öteye gitmez. Rahim süper, embriyo harika ama tutunma gerçekleşmeyebilir. Ya da çok düşük kalitedeki embriyo için doktorlar hiç şans vermez ancak o bebek size tutunmuştur..
-          Günah mı ?  diyanetin verdiği cevap sadece caiz değildir. Derler.

Merak ettiğiniz ya da konuşmak istediğiniz her konu için aşağıdaki e-postadan bana ulabilirsiniz.

deepliner15@gmail.com  









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder