15 Kasım 2016 Salı

8. Bölüm & deepliner & ACILAR İÇİNDE GEÇEN GÜNLER

ACILAR İÇİNDE GEÇEN GÜNLER

Bebeğimin durumunu öğrenmemden itibaren, hayat benim için durmuştu, buna nasıl dayanırdım, nasıl katlanırdım, bu acı nasıl geçerdi , geçer miydi? Hayat amacım elimden alınmış, tüm hayallerim yıkılmış , sonsuz mutsuzluğa ,sonsuz ,tarifsiz bir acının içine düşmüştüm. Çarşamba günüydü bebeğimin problemli olduğunu öğrendiğim gün ve tam 10 gün benimleydi 10 gün sonra vedalaşmıştım bebeğimle. 10 gün ne yapacağımı şaşırmış ve sadece umut verecek bir cümle aradım tüm doktorlarda. Yakınlarımda aradım, aradım ama bulamadım. Başıma gelenler sanki benim başıma gelmemiş gibiydi. Öğrendiğim ;
1.Gün : Doktor ilk söylediğinde problemleri, olamaz dedim , bu benim bebeğimin başına gelmiş olamaz. İnanmak istemedim , başka doktorlara da gideceğim, kesin yanlış görmüştür, kesin yanlışlık vardır di mi?
2.Gün : MR için gittiğimiz doktor, daha bebek küçük 3 hafta sonra gelin dedi. 3 koca hafta ben nasıl beklerim ki? Kafayı yiyordum . Günler, saatler, hatta dakikalar bile geçmek bilmiyordu. Bir şeyler yapmalıyım. Başka doktora gitmek için doktor sekreterlerine telefonda yalvar yakar randevu almaya çalışarak geçirdim. Yarın güzel bir gün olacak ve doktorun bana söyleyeceği şeylerle bu kabustan uyanacağım.
3.Gün: Recep Bey’den bebeğimle ilgili çok kötü şeyler duyup , deliye döndüm, üstelik sonlandırma için de 32 haftaya kadar bekleyebiliriz merak etme dedi. Ben nasıl merak etmezdim. O kadar süre nasıl beklerdim? Zaman nasıl geçerdi? Ben ne hale gelirdim? Bebeğim büyürken karnıma elimi koymalı mıydım yoksa o yokmuş gibi mi davranmalıydım? Akşam Antalya’dan ,gelin bir de biz bakalım dediklerinde nedense mutlu olmuştum. Yeni bir doktor daha görecekti ve belki de bu bana güzel şeyler söyleyecekti. Allah’tan ümit kesilmezdi. Beyin bu ,gelişmeye devam ederdi belki ve merak etme her şey yolunda diyecekti? Belki .. Umut işte..
4.Gün:Cumartesi , normalde haftasonlarını nasıl beklerdim.. Şimdi ne durumdaydım Allah’ım bunu ben yaşıyor olamazdım .. N’olur bu bir rüya olsun ve uyanayım artık.. N’olur .. Ne yapmalıyım, zaman nasıl geçer? Ben şu an ne yapmalıyım? Dua ediyorum ağlıyorum, beynim donuyor neler oluyordu bana? Yalvarmaya başladım bana bir ilaç verin bir kaç ay uyanmak istemiyorum. Hatta ne olur biri beni öldürsün. Evet, Allah’a şöyle dua etmeye başlamıştım. Bebeğim iyileşsin , bir problem olmadığını söylesinler bana ve eğer bebeğim iyileşmeyecekse al canımı Allah’ım ne olur al..
5.Gün: Günler geçmiyor ve ben şu anda sadece ölmek istiyorum..
6.Gün: Pazartesi ,bu gece yola çıkacağız ama nasıl gideceğiz o yol nasıl bitecek? Ne şekilde gideceğiz. Belki de güzel haber verecek doktor bize? Kim bilebilir ki? Ufacık bir umut hala vardı..
7.Gün: Salı , evet Antalya’dayız artık. Akşam doktor kontrolümüz var, ablama güzel haber veren doktor belki bana da güzel haber verecekti. Ve girdik muayeneye. Recep Bey’in raporunu okumak istemedi ve muayene etti bebeğimin herşeyine baktı bir kez daha.Ben ekrana bakamadım. Ve duyduğumuz her şeyi tekrar söyledi.. Hiç umut yok mu dedim? Yok dedi. Eğer doğarsa ölmesi için dua ederken bulursunuz kendinizi. Bunu ona yapmaya hakkınız olduğunu düşünmüyorum. Son karar yine sizin. Ama önce yine de MR çekilecek dedi..
8.Gün: MR için üniversiteye gittik, MR çekildik. Sonrasında genetik doktoru ile görüştük, o da herşeyi anlattı bize. Sırada beklerken , hasta çocuğu olan aileler vardı , onlarla tanıştık kadının biri yanıma geldi, kucağında 2-3 yaşlarında bir erkek çocuk,konuşamıyor, göremiyor.. hareket edemiyor.. benim durumumu sordu kadın ,anlattım, bana da demişlerdi hamileyken ve aldırmadım ben , durumumu görüyor musun, üzülüyorsun di mi durumumuza.. herkes üzülüyor zaten, bir de benim yaşadıklarımı düşün, bunu kaldıramıyorum , 3 kere intihar etmeye kalktım, beceremedim, nolur bebeğine kıyma , hayata getirirsen eğer kıymış olacaksın, bunu ona ve kendinize yapmaya hakkın yok. Bırak Allah’ın yanına gitsin. Acı çektirme bebeğine dedi.Orada gördüğüm manzalarla,ben iyice anladım, evet tamam dedim.. Vedalaşmalıyım bebeğimle.
9.Gün: Çocuk nöroloğuna gittik, MR ı inceledi ve çok açık söylemeliyim ki size, aynısı benim başıma da geldi ve aldırdık.. Buna karar verecek sizlersiniz ancak eğer şimdi vedalaşmazsanız sonra çok pişman olacaksınız.  Bu durumda olan bir bebek doğsa bile ameliyathanelerde ölecektir. Bir dizi ameliyat geçirmesi gerekecek ve problemler beyinde olduğu için,beyin kapalı kutu , normal bir bebek olmayacak, muhtemelen doğmadan ölür ancak, doğarsa da bir kaç güne ölür, bunu göze alamazsın, almamalısın , kendi sağlığını da düşünmek zorundasın dedi. Ve çıktık evet karar vermiştik.
10.Gün: Hastaneye yatış yaptık. İnanamıyorum , buna inanamıyorum.. Doğum için gelmeyi düşündüğüm hastaneye bebeğimle vedalaşmak için gelmiştim. Vakit gelmişti. Son kez özür diledim binlerce kez özür diledim..  ve acılar içinde vedalaştım bebeğimle. Kızımla..  Hoşçakal ve beni affet kızım..

Merak ettiğiniz ya da konuşmak istediğiniz her konu için aşağıdaki e-postadan bana ulabilirsiniz.

deepliner15@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder