HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI
3 yıl aynı şirkette çalıştım ve işyerinden biriyle tanıştım.
Hayatımın dönüm noktası. 3 yıldır aynı şirkette çalışıyor olmamıza rağmen ilk
kez aynı ortama girmiştik ya da önceden benim dikkatimi çekmemişti. Konuşmaya görüşmeye
başladık ve evet dedim evleneceğim adam bu olmalı. Kesinlikle evleneceksem bu
adamla evlenmeliyim. Ki ben evlilik fikrine olabildiğince uzaktım o zamana
kadar. Hep bir korku vardı .. Korkularımdan
başka bir yazıda bahsedeceğim. Eşimle tanıştıktan
7 ay sonra evlenme teklifi 9.ayda isteme nişan yapıldı ve başladıktan 1 buçuk
yıl sonra evlenmiştik. Görüşmeye başladıktan sonra herşey mükemmeldi. Tam da
aradığım adam , çok seviyorum , iyi ki var diye diye yıllar geçti.
Hayatımın 2 dönüm noktası var aslında.. biri eşim , canım
,hayatımın aşkı. Tanıştık, aşık olduk dolu dolu yaşadık . istanbul’da ev tuttuk
ben yalnız yaşamaya başladım, ablam geldi eşyalarımı yerleştirdik. Annem babam
ve ablam geleceklerdi ancak,babannem yerinden kalkamamaya başladı alzheimer ve
parkinson hastası babam ona bakmaya başladı, bakmaya alışmaya çalışıyordu, o
esnada annemin bel fıtığı olduğunu öğrendik ama ameliyat olmak istemedi yataak
geçeceğini düşündüğü için yerinden hiç kalkmadan yatıyordu, geriye de bir tek
ablam kalıyordu , hem çalışıyor hem kendi evi ile ilgileniyor, hem annem hem
babamla ilgileniyor. Bir de benim düğün telaşımla.. Evi tuttuk ablam geldi hem evi yerleştirdik
alışveriş yaptık, hem gezdik bir güzel abla kardeş istanbul kazan biz kepçe
durumdaydık. Sonra ablam herşeyi yoluna koyduktan sonra döndü. Bir ay sonra
ramazan bayramından 10 gün önceydi. Benim düğün tarihime 1 ay vardı. Hazırlıklar
tamamdı, ben sabah işteydim , nasıl acaba diye ablamı aradım saat 9 civarı,
ablam telefonunu açmıyor, annemi arıyorum o da aynı şekilde. Defalarca aramaya
başladım sonra anneme ulaşabildim arkadan uğultular geliyor, ‘’anne noldu
diyorum bu sesler ne? ‘’ annem ; ‘’yok bişi dışardayım , seni sonra ararım .’’diyor
ve kapatıyor telefonu. Ben tekrar annemin ne sakladığını sormak için ablamı
arıyorum. Açan yok. Ben korkuyorum birilerine ulaşmaya çalışıyorum yok yok. Sonra
ofiste mutfağa geçiyorum ablamın işyerinden arkadaşlarını aramaya başlıyorum. O
sırada mutfağa sevgilim geliyor. Arkamı bi dönüyorum o , ben iyice panik
oluyorum , yanıma yaklaşım elimi tutuyor,’’canım sakin ol lütfen , ablan beyim
kanaması geçirmiş,şuan hastaneye sevk ediyorlarmış, merak etme, annen beni
aradı ben sana bilet aldım merak etme ‘’ diyor. Ben o da ne demek saçmalama ne
beyin kanaması diyorum bayılmış mı ne olmuş? Düşünemiyorum , ki zaten beyin
kanamasının ne demek olduğunu bile bilmiyorum ki ben, daha önce kimseyi
duymadım. Ben gözlerim yaşlar süzülürken bilgisayarımı kapatıp ağlaya ağlaya
çıkıyorum ofisten. Doğru eve eşya hazırlamaya, elim ayağım titriyor ne
yapacağımı bilemez halde eşya hazırlıyorum sırt çantama bir şeyler
dolduruyorum. Haziran sonuydu , yanıma aldıklarımı o an idrak edemesem de
şunları almışım, ruj, saç düzleştirici, şort, tişört ve kalın çorap. Hepsi bu
kadar .. ne alaka di mi? Ben kendimde değilim ki.. sonra sevgilim geliyor doğru
atatürk havaalanına. İlk uçakla Antalya oradan da ıspartaya. Çünkü ablamı Isparta
Devlet Hastanesi’ne sevk etmişler. Gece saat 10 du hastane kapısındaydık. Arabadan
indim nasıl bir kalabalık kapıya yaklaşamıyorum. Herkes orada, akrabalar ,
arkadaşlar, tanımadığım bir çok kişi. İlk gördüğüm kuzenimin eski eşi sarılıyor
bana , hiç bir şey demeden sadece ağlıyoruz. Beni yoğun bakımın katına
çıkartıyorlar yukarısı koridor kocaman ve bir o kadar tıklım tıklım. Gözlerime inanamıyorum,
eniştem koşarak gelip sarılıyor bana, ben onsuz yapamam diye. Elimi tutup içeri
sokuyor beni zorla yoğun bakıma. Ablam , ablam mı bu yatan ? biliçsizce
gözlerini etrafta gezdiren , elleri ayakları bu o mu? İnanamıyorum,boş boş
bakıyor ve çığlık atıyor. Gözyaşları içinde çıkıyoruz yanından koridora geri
dönüyoruz annem nerde? Yerde bir seccadenin üstünde dümdüz yatıyor. Sedyede gibi.
Bel fıtığından kalkamıyor ya ayağa. Betonda buz gibi. Annem orada, babam nerde,
babam yok.. babanneme bakacak kimseyi bulamamışlar ve babam gelememiş. Arkamı bi
dönüyorum babam arkamda. Babannemi tuvalete oturtmuş ve basmış gelmiş. Kıyamam ,
koskoca babam çaresiz , minicik kalmış, gözlerime inanamıyorum.. babam yıkılmış
, kızı beyin kanaması geçirmiş ,eşi 3 aydır yatıyor hiç kalkmadan, annesi alzheimer
olmuş ve parkinsondan bacakları tutmuyor yatalak olmuş. Ve ben karşısındayım,
ağlıyorum gözlerim kan çanağı, bana güç vermeye çalışıyor kıyamam, babam.. ‘İyi
ki varsın’ diyor bana. İlk defa bu lafı duyuyorum ondan, bu kadar anlamlı
gelmemişti ya da söylediyse bile.. ‘kızım iyi ki geldin..’ diyor.
Doktorlardan haber alamıyoruz,bekliyoruz, tek bildiğimiz bu
gece çok önemli, enişten baygın haldeyken bir şey imzalatmışlar. Ne olduğuna
bakmamış bile anlamamış. Meğer ameliyat için izin vermesi gerekiyormuş. Hastayı
kaybedebiliriz,kısacası bu. Sabah oluyor, hastanede bir anons bir bebeğe 0 rh+
kan lazımmış benim kanım. Gidiyorum veriyim diyorum. Kanımı boşaltıyorlar
iğneyi çıkartmak üzereyken telefonum çalışıyor yanımda sevgilim açıyor
telefonumu, annem. Ameliyata giriyor çabuk gel, iğneyle çıkıyorum koşa koşa
ameliyathanenin kapısına tam ben gidiyorum ablamı sedyede getiriyorlar, gözleri
kaymış, saçma bi gülüş atıyor reflexle etrafına. Boş boş.. oradan sonrası bende
yok bir süreliğine.. ben ,elimde poşette
kanım, yerdeydim uyandığımda. Onu o halde görmek , kıyamam ben ona, sürekli dua
ettim benim ömrümden al ona ver nolur alma yanına diye.. hayatımdaki dönüm
noktası, aileme daha fazla bağlanma sebebim, yanlarından gittiğim için
pişmanlığım, lanet ediyorum , yanlarında olmadığım günlerin hepsi için kendimi
suçlayarak lanetler ediyorum. Hala .. Hayatımda ilk kez her kararımdan pişman
oluyorum. Keşke’lerle dolu bir hayata merhaba dedim o gün .. ablam 6 saat sonra ameliyattan çıktı, doktor
ameliyatın çok iyi geçtiğini ama yine bu gecenin çok kritik olduğunu söyledi. Odasına
geçti gitti adam çok yorulmuş,bitkindi. 5 dkk bekledik dinlensin diye sonra
odasına girdik , annem ben ve eniştem.
Biz : durumu nasıl?
Dr: ameliyat çok iyi geçti merak etmeyin, bu gece çok önemli
ama atlattı, ancak uyandıktan sonra sol gözü göremeyebilir, kulakları
duyamayabilir, sol tarafı felçli kalabilir, konuşma yetisini muhtemelen
kaybetti ve sizi tanıyamayabilir. Hafıza kaybı olabilir.
Biz: ne demek tüm bunlar kalbi atacak başka hiç bir şeyi
olmayacak mı nedir nasıl ameliyat iyi geçti diyebilirsiniz diye haykırdık.
Doktor bizi odadan çıkarmak istedi. Tabi adam haklı 6
saattir ayakta ince iş yapıyor. Neyse asistanlar bizi sakinleştirdiler derken .
Beklemeye devam ettik . Sabaha karşı uyanmış canım ablam. Yanına gittim odaya
alacağız dediler. Işığa ve sese çok duyarlı dediler.. sadece bir kişi girebilir
yanına o da yardım etmek için, enfeksiyon riski çok yüksek kimse odaya
girmeyecek dediler. Seçilmiş kişi olarak benim tabiki yanında olacak tek kişi. Uyandı
boş boş bakıyor, sadece ‘anne’ diyor. Annemi istiyor zannedip annemi
çağırıyorum hala anne diyor. Bir saat sonra anlayabildik pencereden gelen
ışıktan rahatsız olmuş meğer perdeyi çekince ‘ohh be’ dedi. Meğer onun içişn
her şey anne’ymiş. Sadece anne diyebiliyor hepsi bu. Mesela acıktım demek
istiyorsa anne diyor. Tuvalete gitmek istiyorsa anne diyor. Seni seviyorum için
anne. Çok korktum anne. Bana ne oldu? Anne ? demekmiş. İki gün boyunca herşey
anne ydi. Sonra aşkım demeye başladı. Yine her şey aşkımdı. Sonra anlamsız
kelimelere geçti. Cümle kurduğunu zannediyordu . ablamın söylediğini zannetiği ‘’
ben artık yıkanmak istiyorum , lütfen beni banyoya götürün. ‘’ dediği şey ‘’ kemyi aşkım ,içobın kome bla
bla bla.. ‘’ aynen böyle anlamsız. İlk bir kaç gün 2 yaşındaydı sonra 3,4,5
büyüdü gitti gözümün önünde. Bebek gibiydi ve yürüyebiliyordu, felçli kalmadı,
anlamsız da olsa konuşabiliyordu, alfabe sayılar kelimeler vs gitmiş ama baştan
öğrettik herşeyi. Eniştem ben annem babam resmen eğitim verdik. Titizdi zaten
ama iyice hassaslaştı. Kelimeleri resimlerle öğrettik. Gözleri görüyordu sadece
sol gözünün 4 te 1 inde kayıp var. Buna da şükür. Kulakları da duyuyor.. Ve
binlerce kez şükürler olsun ki hayatta. 25 gün hastanede yattık, epilepsi
krizlerine şahit oldum.. ama iyileşti tetikteydik uzun bir süre ama iyileşti
çok şükür.. her şeyi unuttu ama benim evleneceğimi unutmadı. Biz tabiki düğünü
iptal ettik ama o kadar fazla ağladı ve yalvardı ki kurban bayramına gün almak
zorunda kaldık. Zorla evlendirdi beni anlayacağınız. Düğünü memlekette yaptık
nikahı İstanbul’da. Ablam hastanede kalırken babanneme bakıcı bulundu, annemi
de zorla ikna ettik ameliyat olması için ve ablamla annem aynı gün taburcu
oldular hastaneden herşey normale döndü.. çok zor zamanlardı..
Merak ettiğiniz ya da konuşmak istediğiniz her konu için aşağıdaki e-postadan bana ulabilirsiniz.
deepliner15@gmail.com
Merak ettiğiniz ya da konuşmak istediğiniz her konu için aşağıdaki e-postadan bana ulabilirsiniz.
deepliner15@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder